20 Haziran 2011 Pazartesi

4/C linin Ortak Sorunları


Yunis Çam - 2011-05-23

Türkiye deki Kamu Çalışanları içerisinde Mağduriyeti noktasında herkes tarafından ısrarla kabul edilen ancak düzeltilmesi noktasında ise ısrarla kaçınılan 657 sayılı DMK ‘na tabi 4/C Geçici Personelleriyiz Bu sistemi Hükümetin icracı Bakanlarından sadece birkaç Bakanın savunmasından dolayı değiştirilemediği kanaati bizde hakimdir. Çünkü basında bu Bakanlar 4/C yi en adil sistem olarak ifade etmektedirler.
Evet bizleri geçici Personel olarak atadılar… Ama Nereye… Geçici Olmayan Devlet işine … Geçici Personel olarak… Bizler Bu işten hiçbir şey anlamadık. Devletin İşi Daimi, ancak Çalışanları Hülle usulü atanmış Geçici (Daha önceki İşçiler Kadrolu) Personel. Hala 4 tane yaprak tütün işletme çalışıyorken,
Bizler, sizlerden aşağıda anlatmaya çalıştığımız, aslında daimi bir devlet işinin Geçici diye bir kılıfa sokularak, hiç yoktan ortaya çıkan, istendiğinde giderilebilecek Sorunlarımızın DİLE GETİRİLMESİNİ VE SORGULANMASINI İSTİYORUZ.

*Devletimizin, Valilikler, Nüfus müd. Tapu Deftardarlık, Maliye, Adliye, MEB, sürekli sağlık Hizmeti veren Sağlık Kurumlarında vs. ne zamandan beri Geçici iş oldu da, Geçici Personel atandı. Biz Biliriz ki Geçici işler Orman İşletmelerinde Yazın Yangın için veya fide dikiminde, Tütün ve Fındık alımları vs gibi mevsimlik işlerdir. Bunlarda 4857’li olurlar.

*6111 Sayılı Torba Kanunu da Devlet ile İş Sözleşmesi yapanlardan Damga vergisi alınmayacak dendi. Peki bizlerde emekli olana kadar bu devletle her yıl iş sözleşmesi yapıyoruz. Devletin Hukukuna güveniyoruz. Bakanlar Kurulu Kararında “emeklisi gelene kadar çalıştırılır” der.Ama bizler her yıl sözleşme imzalıyoruz, ayrı bir sorun, sözleşme imzaladığımız halde sözleşmeli sayılmıyoruz, ayrı bir sorun. Ama Peki NEDEN her yıl damga vergisi ödüyoruz. Bunun adı SÖZLEŞME DEĞİLMİDİR. (Sözleşmeli personel sayılmamamıza rağmen.)…

*Devletin hiçbir kurumu Yasa veya Karar alırken Hakkaniyet ve adalet ilkelerinden sapamaz. Peki NEDEN 4/C’li bu kanunda Aile yardımı ve çocuk parası alamıyor. Bu İnsanların aile ile ilgili yanlış bir tutumları mı var…(bu insanlar evli ve en azının üç çocuğu var) 

*Geçici İş denmesine rağmen, yetki verilememesine rağmen, Çalıştıran Kurum amiri tarafından istediği şekilde Hizmetli, kaloriferci, şöför, Mutemet vs. gibi yardımcı hizmetlerde çalıştırılıyoruz. ÇALIŞMAYA HİÇ İTİRAZIMIZ YOK. ANCAK HAK VERMEYE GELDİĞİNDE İŞLER DEĞİŞİYOR. SEN 4/C’LİSİN diye. Ne Giyecek yardımı ödeniyor ne de Fazla çalıştığın Mesai ne de döner sermaye ücreti. Neymiş efendim Biz 4/C liymişiz. NEDEN Bakanlar Kurulu Kararı oldu bize İlahi kanun. (Maaşları dışında hiçbir ek ödeme yapılmaz bakanlar kurulu kararı.)

* Malullük ve yaşlılık aylığını hak ettiğimiz gün iş akdimiz feshi ediliyor. SGK ise emeklilik için müracaatımızda ayın 14’ü baz alınarak işlem yapıyor. Her ayın 14 ‘den önceki günleri dikkate almıyor.Yani bir 4/c li Mayısın 25’inde emekliliği geldiğinde işveren İş Akdini aynı gün küt diye fesh ediyor. Ancak SGK bu 4/cliye Haziran Ayının 14’nü baz alarak işlem yapıyor. 25 Mayıs ile 14 Haziran arasındaki cari dönemde 4/c li mağdur ediliyor. NEDEN cari ayın tamamlanması beklenmiyor. (İş akdimizin feshi ile ayın 14 düne kadar olan günü, ne İŞVEREN ne de SGK kabul etmiyor. Gerekçe Bakanlar Kurulu Kararı)


*Çalışma hayatı ile ilgili çıkartılan Sözleşmeli çalıştırılmasına dair yasalar veya uygulamalar, kanunlar, yönetmenlikleri, tebliğler de 4/C zikredilmediği veya geçici personel ifadesi bulunmadığı için uygulamada amirin emir hükmü ön plana çıkıyor. aleyhinde ise (iş veren veya idareciler) uyguluyor, lehinde ise uygulamıyor. İTİRAZ etmek gibi bir şansımız asla bulunmamakta. Bu yüzden amirler her işini rahatlıkla yaptırabilmekte bu durum ise, psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkarmakta olup.Bu tutum ve davranış insan onurunu ve gururunu rencide etmektedir. …


*Bizler Özelleştirme Mağdurlarıyız. Kaldı ki çalışma hayatına 4/C’li olarak başlamadık. Hepimiz KALİFİYE ELAMAN olarak ÜSTELİKTE SINAV İLE KAZANDIĞIMIZ kendi işletmelerimizde bir unvan ve vasfımız vardı. Ama 4/C de yıllarca çalışıp elde ettiğimiz bütün birikimlerimiz bir bakanlar kurulu kararı ile yer ile yeksan oldu NEDEN. Diploma derecesine, mesleğine, vasfına, unvanına, bakılmaksızın vasıfsız işlerde çalıştırılması ve aynı zamanda diğer kadrolular tarafından işe yaramaz gözüyle bakılması, çalışma hevesimizi kırmakta olup, insan onuru ve gururu rencide edilmektedir.(End. Mes lisesi, Ticaret lisesi, Üniversite mezunu elektrikçi, tesisatçı, aşçı vb…gibi.)

*Kamu Kurumlarında İl belediye sınırları dışına atanan ancak atandığı ilçelerde bazı sebeplerden dolayı ikamet edemeyip gidiş-geliş yapan 4/C lilerin yol, yemek ve konaklama gibi giderler NEDEN 6245 sayılı kanun çerçevesinde değerlendirilmiyor da bu insanlar mağdur duruma düşürülüyor. Geçici yolluk olarak istenirse ödeme yapılabilinir. Zaten aldıkları maaş nedir ki. Bu mağduriyetin giderilmesi,

*Her türlü izinin kullandırılması başlı başına sorun olmakta özelliklede Eş ve çocuklarının hastalanması durumunda il dışına çıkması gerektiğinde refakatçi izninin verilmemesi NEDEN daha da büyük sorun olmaktadır…

*4/C linin, emeklinin, asgari ücretlinin, memurun, küçük esnafın derdi seçim değil geçimdir. Biz tercihlerimizi BİRİLERİNİN zengin olmasından yana değil bütün BİREYLERİN memnun olduğu ADİL paylaşımından yana kullanmak istiyoruz. 4/C.liler olarak fazla bir şey değil sosyal adalet istiyoruz.

*Bu GEÇİCİ PERSONEL SİSTEMİNİN; İnsan Hak ve Hürriyetlerinden, Sosyal Adalet ve Hakkaniyet ilkelerinden mahrum, Yetkili ve Uzman Komisyonlarca hazırlanmayan, Keyfiyet ve Çarpık paylaşım (Ben yaptım oldu) NEDENLERİNE bağlı daha nice sorunlarımız vardır. Bu sorunlarımızın İvedilikle çözülmesi temennisiyle; 

Ülkemizde yapılacak genel seçimlerin vatanımıza milletimize hayırlı olması huzur, barış, demokrasi ve sosyal adalet getirmesini en kalbi duygularımla arzu eder...
Saygılar Sunarım.

Yunis ÇAM
Haksen Tokat
İl Temsilcisi

4/C'lilere Müjde Yok


Mehmet Şimşek, kadro bekleyen 4/C'lilere, " O konu için söyleyecek şu aşamada fazla bir şey yok" diyerek umut vermedi.

Meclis'te kayıt işlemini yaptıran Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.Bir basın mensubunun, "Seçimlerden önce 4B'ler kadroya alındı, 4C'ler için de müjdeniz var mı?" sorusuna Maliye Bakanı, şöyle dedi:

"Arkadaşlar o konuda bir değerlendirme yapmam için bir çalışmanın olması gerekiyor. O konu için söyleyecek şu aşamada fazla bir şey yok."

"Cari açık var doğru"
Meclis'te kayıt işlemini yaptıran Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun, "Seçimden sonra zor günlerin beklendiği söyleniyor" sözüne Maliye Bakanı, şöyle dedi:

"Tabii ki her şey güllük gülistanlık değil, onu her zaman söyledim ama genel makro resme baktığınız zaman inanın dünyanın en güçlü resimlerinden birisi ile karşı karşıyasınız. Bütçe açığı neredeyse yok denecek kadar az yani neredeyse sıfırladık. Türkiye'de büyüme son derece güçlü, dünya imrenerek bakıyor. Enflasyon hâlâ tek hanede, faizler hâlâ tek hanede. Bu ülke istihdam yaratıyor. İşsizlik düşüyor. Cari açık var doğrudur, o da büyük ölçüde petrol fiyatları ile ilişkilidir. O sorunu da çözmek için gerekli irade var. Biraz zamana ihtiyaç var. Resim iddia edildiği gibi seçim sonrasında sıkıntı yaratacak bir resim değil ama resim mükemmel mi, biz hiçbir zaman böyle bir iddiada bulunmadık."

Bir basın mensubunun, "Ankara dışından gelenler kiralar yüksek, diyorlar, ne diyorsunuz, sizin ev probleminiz var mıydı?" sorusuna Maliye Bakanı, şöyle dedi:

"Ben İngiltere'den döner dönmez oradaki birikimlerimle bir ev almıştım. Haymana yolunda oturuyorum. Biraz dışarıda, çünkü ben eskiden beri bahçesi olan yerlerde oturmayı daha doğru bulmuşumdur. Benim tavsiyelerim daha çok çalışma ile ilgili olabilir. Yapıcı bir dil kullanmak lazım. Barış dili kullanmak lazım. Zaman zaman tansiyon yükselebiliyor. Bazen burada otururken acaba hangi ülkeden bahsediliyor dediğim bile oldu, bakan olarak o sıralarda oturuyorsunuz, dinliyorsunuz, nereden bahsediliyor diye. Muhalefet adına her şeyi abartmamak lazım. Diğer konularda tabii ki herkes kendi bütçesi çerçevesinde oturup bir değerlendirme yapacaktır, nerede oturacağına. Ben Ankara dışında Haymana yolu üzerinde oturuyorum."

4/C'lere ümit vermedi
Bir basın mensubunun, "Seçimlerden önce 4/B'ler kadroya alındı 4/C'ler için de müjdeniz var mı?" sorusuna Maliye Bakanı, şöyle dedi:
"Arkadaşlar o konuda bir değerlendirme yapmam için bir çalışmanın olması gerekiyor. O konu için söyleyecek şu aşamada fazla bir şey yok."

Kayıt işlemini yaptıran Maliye Bakanı, rozeti olduğunu belirterek, yeni rozet almadı. Basın mensuplarının sorusuna da, "Benim rozetim var zaten. Zaman zaman taktığımız oluyor" dedi.

Maliye Bakanı, "Yeni kabinede görev bekliyor musunuz?" sorusuna ise, "O konuda yorum yapmak doğru olmaz" demekle yetindi.
Cumhuriyet 

7 Haziran 2011 Salı

BÜRO MEMUR-SEN, 4-C’LİLERİ


BÜRO MEMUR-SEN, 4-C’LİLERİN, SÖZLEŞMELİ SPOR UZMANLARI VE ANTRENÖRLERİN SÖZCÜSÜ OLDU
Kamu çalışanları arasında ayrımcılık yapılamasına karşı çıkan Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen), Başbakanlık önünde yaptığı basın açıklamasıyla 4-C’lilerin, sözleşmeli spor uzmanlarının ve antrenörlerin kadroya alınmasını istedi.
Düzenlenen Kanun Hükmünde Kararname ile yaklaşık 200 bin 4-B statüsünde çalışan personelin kadroya alınmasının ardından 4-C’liler, sözleşmeli spor uzmanları ve entrenörler de kadro istiyor. Sadece 4-B’lilerin kadroya alınmasını yeterli bulmayan Büro Memur-Sen, kamudaki 45 bin 4-C’li personelin, Gençlik Ve Spor Genel Müdürlüğü’ndeki sözleşmeli spor uzmanları ve antrenörlerin de kadroya alınması için Başbakanlık önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda 4-C’li, sözleşmeli spor uzmanı ve antrenörün katıldığı açıklamada “kadro bizim hakkımız söke söke alırız, çalışanlar arasında ayrımcılık istemiyoruz” gibi sloganlar atıldı.
Kamuda 4-A, 4-B ve 4-C olmak üzere farklı istihdam modellerinin bulunmasının çalışanlar arasında ayrımcılık yarattığını belirten Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, 4-B’lilerin kadroya alındığı gibi 4-C’lilerin de kadroya alınması gerektiğini söyledi.
4-C STATÜSÜ DEVLETİ ÖZEL SEKTÖR MANTIĞINA İTTİ
Başta TBMM, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, TÜİK olmak üzere birçok kamu kurumunda 45 binin üzerinde 4-C’li personel çalıştığını kaydeden Genel Başkan Yusuf Yazgan, “4-C’liler için kanunda geçen ‘Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet’ tarifi, devleti özel sektör mantığına itmektedir. Devlet, 4-C ile yasa boşluğundan faydalanarak daha az ödemenin peşinde olan özel sektörün mantığını benimsemiş durumdadır. Çünkü 4/C’li personel, her yılsonu işten çıkarılmakta, ‘amir kabul ederse’ yeni yılda işine geri dönmektedir. Kazandığı parayla kıt kanaat geçinen 4/C’li personel, iş güvencesi, askerlik dönüşü işe başlama, ücretsiz izin hakkı, eş, hastalık, eğitim nedeniyle atama, giyecek ve yiyecek yardımı gibi haklardan da yararlanamamaktadır. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, 4-C’lilere aile yardımı yapılacağını açıkladı. Ancak Sayın Bakanın açıklamasının gereği henüz yapılmadı. Biran önce Bakan sözünün yerine getirilmesini bekliyoruz. Çalışma şartlarının kadrolu memurdan bir farkı olmayan ancak özlük hakkı bulunmayan 4C’lilerin kadroya alınması gerekmektedir” dedi.
SPOR CAMİAMIZ İKİNCİ SINIF İSTİHDAM BİÇİMİNDEN KURTULMALI
Kamu çalışanları arasında en çok mağdur edilen bir diğer grubun ise sözleşmeli spor uzmanları ve antrenörlerin olduğunu ifade eden Yusuf Yazgan, spor uzmanları antrenörlere söz verilmesine rağmen kadro verilmemesinin moral bozukluğuna ve verimsiz çalışmaya neden olduğunu açıkladı. Spor uzmanlarının KPSS ile seçildiklerine ve KPDS kapsamında dil sınavına tabii tutulduklarına dikkat çeken Yazgan, “Bilgisiyle, emek vererek Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne giren ancak ikinci sınıf istihdam şekliyle çalışan sözleşmeli spor uzmanlarının kadroya alınmaması üzüntü yaşatmıştır. Gece gündüz, kar kış, yağmur çamur demeden, mesai mefhumu gözetmeksizin her türlü spor organizasyonlarında fedakarca görev yapan spor uzmanlarımıza kadroları verilmeli,  sporumuz ve spor camiamız bu ikinci sınıf istihdam biçiminden kurtulmalıdır” diye konuştu.

KADRO VAKTİ GELDİ, GEÇİYOR BİLE
Seçimden önce 4-C’lilerin, sözleşmeli spor uzmanlarının ve antrenörlerin kadroya alınması için acilen bir düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Yazgan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalışma şartları konusunda kadrolu personelden bir farkı bulunmayan hatta daha fazla çalışarak kurumları sırtlayan; kendinden, ailesinden, yaşamından fedakarlık gösteren 4-C’lilerin, sözleşmeli spor uzmanlarının ve antrenörlerin kadroya alınma vakti geldi, hatta geçiyor bile. Bildiğiniz gibi bir atasözü vardır, ‘Yiğidi öldür, hakkını yeme’ diye. Bu atasözünden yol çıkarak artık 4-C’lilerin, sözleşmeli spor uzmanlarının, antrenörlerin mağduriyeti ortadan kaldırılmasını, kadro haklarının verilmesini istiyoruz”

Yapılan açıklamanın ardından Başbakanlık önünde toplanan grup olaysız bir şekilde dağıldı. : : :Kaynak : : :

TÜİK 4 / C



2 Haziran 2011 Perşembe

Sözleşmeli Personele Kadro Veriliyor


TRT'de "Seçim Özel" programına katılan Başbakan Erdoğan, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için yapılan çalışmada gelinen noktayı anlattı.



Yayına Giriş: 01.06.2011 23:33:57
Güncelleme: 02.06.2011 09:50:31

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT’de yayınlanan "Seçim Özel" programında sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi için yapılan çalışmalarda gelinen noktayı açıkladı. Erdoğan, emeklilerin merakla beklediği "intibak yasası"na da değindi.
Geçtiğimiz günlerde devlette sözleşmeli çalışanlara kadro müjdesi veren Başbakan Erdoğan, TRT’nin konuğu olarak katıldığı "Seçim Özel" programında gelinen noktayı anlattı.

"3 Yılını Dolduranlar Atanabilir"
Erdoğan, "Sözleşmelilerle ilgili olarak 3 yılı doldurmuş olanların başvurmak suretiyle atamalarına yönelik adımlar atılabilir. Burada hazırlıklarımızı Başbakanlık olarak yapmış durumdayız" dedi.

"Kadro İçin Yasal Düzenleme Gerekiyor, Seçimden Sonra Yapacağız"
4-A’ya yani kadroya geçme işleminin ise yapılacak yasal düzenlemeye bağlı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Sözleşmelilerin 4-A’ya geçmeleri konusunda kararlıyız. Seçim sonrası yasa değişikliği ile bunu süratle yapacağız" şeklinde konuştu.

"Ayrım Yapmayacağız"
Sözleşmeliler arasında ayrım yapılmadan kadroya geçirme işleminin yapılacağını söyleyen Erdoğan, emeklilerin merakla beklediği "intibak yasası" ile ilgili de konuştu.

"Emeklilerin İntibak Sorunu Bizim Sorunumuz"
Başbakan Erdoğan, "Emekli kardeşlerimizin yanında olan tek iktidarız. İntibak sorunu bizim sorunumuz. Sırtında yumurta küfesi olmayanlar bunu yapamaz" diye konuştu.